8 Kasım 2010 Pazartesi

DDT

Sıradaki konumuz DDT denen bir böcek zehiri... 1940 yılından beri kullanılan bu kimyasal maddenin etkileri gözlendikçe, zararlarının yararlarından çok daha fazla olduğu anlaşıldı. Bu maddeyi yasaklamak için uğraşılıyor ama "dünya" kimin umurunda ?

                                                          
       Güney kutbunda yaşayan eşlerine sadık o şirin yaratıklar, penguenler, güney kutbunun buzlu bölgelerinde insanlardan uzak ve mutlu bir şekilde hayatlarını sürdürüyorlardı, ta ki bu ilaç kullanılmaya başlanana kadar. 1970li yıllarda araştırmacılar ölü penguenlerde DDT izine rastladılar. Amerikada veya İrlanda'da tarım alanında kullanılan bu ilaç teee güney kutbuna kadar gidip penguenlere nasıl etki etmişti ?

  Sadece penguenlerde değil insanlarda da etkileri gözlendi, ölü doğan bebeklerin vücutlarında yüksek dozda DDT'ye rastlandı. Amerika'da uzun gövdeli ve dallı bir ağaca adamın biri DDT sıktı, kısa bir zamanda ağacın altında yüzlerce kuş ölü olarak bulundu.

  DDT denen madde birçok balık ve kuş türünün yokolmasına sebep oldu,doğmayan bebekleri tehdit etti, kansere benzer tümörlerin oluşmasına neden oldu ve bunu kolaylaştırıcı etkiye sahipti. 1970lere rastlayan bu gözlemler artık birçok ülkede yasaklanma yoluna gidilmesine sebep oldu.


    Böcekler, pireler, sinekler, tahta kuruları, bitler, hamam böcekleri, arılar, güveler vb. birçok haşereyi yoketmek için bu maddenin onların bacaklarına birazcık değmesi yeterliydi, bu etkili zehir böceğin vücudunun içine giriyor, sinirlerini felç ediyor ve onun ölmesine sebebiyet veriyordu. Ucuz ve kullanımı kolaydı.

      Bu maddenin yararları da var tabiki; ikinci dünya savaşının sonunda italyayı tehdit eden tifo salgını DDT sayesinde önlenmiştir. Afrikada uyku hastalığının ve malaryanın taşıyıcısı olan Tse-Tse sinekleri, yolcu uçaklarının eksozları vasıtasıyla bütün kıtaya püskürtülen DDT sayesinde tamamiyle ortadan kalkmıştır. DDT sayesinde ineklerden daha fazla süt alınmış, sığırlardan daha fazla et kar edilmiştir. giysiler güvelerden korunabilmiş, kimse böcekli kıyafetler giymek zorunda kalmamıştır... Falan filan...

  Önceleri zararları gözlenemeyen bu maddeden şu anda dünyada 1,5 milyon tona yakın hatta belki de daha fazla bulunmakta. Dünyada bu maddenin bulunmadığı yer kalmamış durumda.okyanuslar, yağmurlar, atmosfer, toprak, insan vücudu...

  DDT maddesi zincirleme etki ile şu şekilde cereyan eder ;

-DDT deniz suyuna karışır.
-Suyu filtre eden plankton zehiri yutar.
-Küçük beyaz balıklar bu planktonu yer.
-Büyük balıklar da bu küçük beyaz balıkları yer.
-Deniz kuşları da balıklarla beslenirler.

   Bu basamak dünyanın heryerine doğru ilerler ve yayılır.Zehir bir süre sonra bu hayvanların dokularında artar. bu artış sonucu canlıların nesilleri son bulur. Kartal,şahin vb. kuş türlerinin azalmasının sebebi budur. Kuşlarda biriken bu zehir maddesi kalsiyum değişimini bozar bu da yumurtaların kabuklarının incelmesine sebep olur. Kuluçkaya yatmak imkansızlaşır ve doğacak yavru sayısı hemen hemen % 97 azalır.

   Aynı şekilde balıklarda da aynı etki gözlendi, Sazan balıklarındaki ölme oranı arttı.

   İşin en can alıcı noktası, vücut DDT'yi dışarı atamaz ve yağ dokularında toplar. Zaten vücut normalde zehirli maddeyi kan dolaşımından alıp yağ dokunun içine hapseder. Yalnız DDT zararsız miktarda alınsa bile günün birinde tehlikeli dozlara ulaşabilir.Eğer vücut bu koruyucu yağ tabakasını kaybederse, zehir tekrar kana karışır. 1970 yılında yapılan hesaplamalara göre bir amerikalı günde ortalama olarak 0,04 miligram DDT almaktadır. Şu anda senin ve benim vücudumda dahi bu maddeden bulunmakta, bulunduğumuz çevre bu ilacı hiç kullanmamış olsa bile, birilerinin hataları şu an bizim vücudumuzun içinde tetikte beklemekte...

  DDT'nin insanlara zararları şu şekilde sıralanabilir;
- Cinsiyet hormonlarının oluşumuna zararlı.
-Az miktarda alınmalarda bile kansere yakalanma ihtimalinin artması.
-Zehir olduğu için organizmaya verilen zarar.


  DDT büyük bir çoğunlukta kaldırılmıştır. ama ucuz olmasından dolayı elbette dünyanın biryerlerinde hala kullanılmaktadır... Böyle bir maddeyi, sonuçlarını düşünmeden bu derece hızlı yaygın ve fazlaca kullanmak, insanlığın en büyük özelliği değildir de nedir?Tarım alanında zararlı böceklere karşı geliştirilebilecek başka yöntemler mevcut iken. Kanserlerin artması , daha doğmayan çocukların hayatlarının tehlikede olması ve dünyanın bir ucundaki hayvanların dahi ölümüne sebep olması...



İnsan düşünüyor değil mi? Değer miydi diye...

3 yorum:

  1. bravo çok doğrusun tebrik ederim

    YanıtlaSil
  2. Daha önce benzer bir makkale okumuştum amdaha deteylı bu yazı kanımı dondurdu ... vay halimize vay !!

    YanıtlaSil
  3. yıl 2014 ve su an halen satılıyo...biz insanız ve işimiz yok etmek

    YanıtlaSil